- MUHATAB
- Söyleyeni dinleyen. Kendisine hitab edilen. * Gr: İkinci şahıs
Yeni Lügat Türkçe Sözlük . 2009.
Yeni Lügat Türkçe Sözlük . 2009.
MUHATAB İTTİHAZ ETMEK — Karşısındakilerini dinleyen. * Dinleyici kabul edip, sözünü dinliyor bilmek. * Konuşmaya lâyık görmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
muhatap — is., bı, Ar. muḫāṭab Kendisine söz söylenilen kimse, kendisiyle konuşulan kimse Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller muhatap olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ANGLİKAN — İngiliz kilisesine bağlı kimse.(Anglikan Kilisesine Cevap:Bir zaman bî aman İslâmın düşmanı, siyâsi bir dessas, yüksekte kendini göstermek isteyen vesvas bir papaz, desise niyetiyle, hem inkâr suretinde, hem de boğazımızı pençesiyle sıktığı bir… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KELÂMULLAH — Allah kelâmı, Kur ân ı Kerim. (Bak: Kur ân)(Kur ân başka kelâmlarla kabil i kıyas olamaz. Çünkü, kelâmın tabakaları, ulviyet ve kuvvet ve hüsn ü cemâl cihetinden dört menbaı var. Biri mütekellim, biri muhâtab, biri maksad, biri makamdır.… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TAKVA — Bütün günahlardan kendini korumak. Dinin yasak ettiğinden veya haram olduğunda şüphesi olan şeylerden çekinmek. (Bak: Amel i sâlih, İttika, Vicdan)(Takva, menhiyattan ve günahlardan içtinab etmek; ve amel i salih emir dairesinde hareket ve hayrat … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ZAMİR — Bir şeyi gizlemek. * İç. * Huk: Bir şeyin iç yüzü. * Niyet. * Vicdan. Kalb. * Gaye. * Gr: Mütekellim, muhatab ve gaibe delâlet eden ve bunların makamına kaim olan rumuzat harfleri ve harf terkiblerinin her biri. (Ben, sen, o; ene, ente, hüve… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İHTİSAS — (Husus. dan) Kendine mahsus kılmak. Bir kimsenin dünyevi veya uhrevi, Kur âni, İslâmi, imâni bir mesleğe, fen veya san ata hasr ı mesâi etmesi; yalnız onunla meşgul olması. (Bu metot insanı muvaffakiyete eriştiren en birinci ve en büyük bir… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük